İzmir de Eğlenmek ve Gece Hayatı

İzmir ile sevdiğim bir nokta da, insanların eğlenmeyi bilmesi ve eğlenceye düşkün olması. Bunu sanmayın ki bu insanlar hiç çalışmıyor. İşin zaten garip tarafı da burada başlıyor. İnsanlar gündüzleri işlerinde ve güçlerindeler. Çalışkanlar da aynı zamanda. Hatta çalışırken bile eğlenmeyi seviyorlar. Eğlenceyi çok sevmelerine rağmen işlerine engel olmuyor. Buna zaten müsade etmiyorlar. Sosyal hayatı ve yaşamayı gerçekten çok seviyorlar. Fikirleri, görüşleri, dinleri, etnik kökenleri, örf ve adetleri ne olursa olsun, bir arada durup eğlenmeyide çok seviyorlar. Sanırım gerçekten farklılıkların buluştuğu bir şehir burası. Farklı kültürden ve dinlerden insanların burada toplanması, eğlence dünyasına bile olumlu şekilde etki etmiş. Buna şahit olmakta beni mutlu etti.

İzmir farklılar kenti dedik ya, bunu şöyle tarif edebilirim size. Mesai saatleri biten insanlar, bir araya gelip nasıl bir eğlencede buluşmak istiyorlarsa buluşuyorlar. Hepside genelde farklı insanlar oluyor. Yani örnek verecek olursam Bir Türk ve Yunan rakı masasında buluşup kafa çekebiliyorlar. Farklı kültür, farklı din ama bir arada eğlenmesini biliyorlar. Tabii ki birde gece hayatı var. Burada gece hayatı hızlıdır. Kafeler, barlar, gece klüpleri, pavyonlar, sahil, publar yani aklınıza nasıl bir eğlence türü varsa bunu en güzel şekilde burada yaşayabiliyorsunuz. Eğlencenin resmen dibine vuruluyor desem yeridir. Peki bu insanların psikolojisine nasıl yansıyor? Tabii ki olumlu. Burada inanın herkes yaşamaktan zevk alıyor.

Gece Hayatından Sonra İzmir

Buradaki insanların İzmir gece hayatı sonunda, ertesi günü uyanamadıklarını veya işlerini aksattıklarını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu enerjiyi nasıl elde ediyorlar bilmiyorum ama sanki hiç bitmiyor. Ertesi gün dinç bir şekilde uyanıp bir kaç saatlik uyku ile işlerini devam ettiriyorlar. Tabii ki bu her gün böyle değil. Kendi kuralları da var. Bunu kendi plan ve kurallarına göre ayarlıyorlar. Onlar için önemli olan hem işimizde sıkıntı çıkmasın yürüsün, hem de eğlenceninde dibine vuralım. Yanlış anlamayın ama bunu bu ülkede becerebilen kaç şehir var? Ben rast gelmedim açıkçası. Sanırım buranın kendi doğasında ve yapısında olan bir özellik bu. İşin güzel tarafı buralı olmasanız da, buraya geldikten kısa bir süre sonra buna sizde alışıyorsunuz.